Kullandığımız saatin yanlış olduğunu iddia ediyorsunuz ve şöyle diyorsunuz:’’ Dünyanın her yerinde ortak olarak kullanılan mevcut saatte ciddi bir mantık hatası bulunmaktadır;
Çünkü bu saate göre gece diye bir zaman dilimi söz konusu değildir. Saat 24:00’te yeni günün başladığı düşünülürse söylediğim daha iyi anlaşılacaktır. Söz gelimi salıdan çarşambaya geçiş zamanı 24:00, yani sıfır kabul edilen noktadır. İyi; ama neden? Orası neden sıfır? Saat gece 12’de ne oluyor ki yeni gün başlıyor. Hadi bunu da geçelim gece saat 01:00 olunca, bu hangi günün gecesidir ya dagece saat 01:00 gerçekten gece midir yoksa yeni günün sabahı mı? İlginç gelebilir; ama biraz detaylı bakınca salı günü için herhangi bir gecenin olmadığı göze çarpacaktır.
Sabah 8’de uyanan bir insana, 08:00 değerindeki bir saat neyi ifade etmektedir?‘Yeni gün başlayalı 8 saat oldu!’ he? Tamam da bundan bana ne?
Oysa ortak kullanımda olan, yanlış kurgulanmış saat altüst edilince her şey düzelecektir. Güneşin saat 06:00 civarında doğduğu kabul edilir ve salı gününden çarşambaya 06:00’da geçilirse, 08:00 diye bilinen eski saatin yerinde 02:00 yazacaktır ki bu da ‘Gün başlayalı 2 saat oldu!’manasına gelecektir. Böylece kişi günü kaçırma endişesi de yaşayarak kendine çeki düzen vermiş olacaktır.
Saat 18:00’de güneşin battığı ve akşam olduğu düşünülürse, akşam için belirlenen saat dilimi 18:00 – 22:00 olarak ifade edilecek, gece ise 22:00 ile 24:00 arası şeklinde değerlendirilecektir. Böylece 24:00’ten sonrası tanımsız diye adlandırılacaktır. Öyle ya 24:00’te çarşamba başlamışsa, bunu salının gecesi olarak değerlendirmek hata olur; çünkü salı günü az önce bitti. O halde çarşambanın sabahı demek lazım bu saate; amane yazık ki çarşamba günü karanlıkla başlamaktadır.
Neresinden bakarsan bak; artık kolundaki saati saçma bulacaksın! Sadece sen değil, herkes saçma bulacak üstelik.
Oysa Kashna Saati’nde böyle bir çelişki bulunmamaktadır. Güneş doğarken başlayan gün, güneşin batışıyla sonbulacak ve yerini geceye bırakacaktır. Böylece gecenin saat 3’ü yeni günün ilk saatleri olmaktan da çıkacaktır.
Bir nevi otokontrol sistemi de sağlayacak olan bu yeni saate geçmek, başka hiçbir şey yapmadan insanlarınboşa geçirdikleri zamanı fark etmelerini sağlayacak ve hattauyanma saatlerini bile değiştirecektir.
Günün birinde kesinlikle bu saate geçilecek!Benim buna olan inancım tamdır; ancak saatteki bu çelişkiyi sana göstermekte ki maksadım sadece bu konuyu birkaç dakika düşünmeni sağlamaktır. Kolundaki saati ayarlayıp geri kalan ya da ileri kaçan bir dakikanın hesabını yaparken, aslında büyük bir saçmalığa farkında olmadan nasıl ortak olduğunu sana göstermektir amacım.Düşün!Zamanı gösteren küçük bir cihazda bile akla hayale gelmedik şekilde nasıl da yanılmışsın! Peki, şimdi diğer bildiklerini düşün! Ya bildiklerinin tamamı yanlışsa?!
Öncelikle zaman kavramını sevmediğimi ve kol saati takmadığımı belirtmek isterim. Şimdi gelelim sizin iddianıza. Her zaman olduğu gibi yine ‘tek taraflı’ düşünüyorsunuz.’’Dünya’nın en akıllı insanı’’ markasını tasdikletmeyi kendinize yakıştırdığınız gibi. Siz kime göre dünyanın en akıllı insanısınız? Da Vinci’ye göre mi? Edison’a göre mi? Ya da en muhtemel olanı kendinize göre mi? Bana soracak olursanız dünyanın en akıllı insanı Ulucak köyündeki ‘’Canavar’’ lakaplı Nuri adında bir kardeşimizdir. Kendisi delidir.100 lira ver almaz, ama 5 lira ver alır. Çünkü 5 lira ona sigara almasını sağlar. Köy yerinde 100 lira büyük paradır ve bunu kahveci bozamaz. Sonuç olarak Canavar sigara alamaz. Onun için 5 lira hayattır.1 sigara ile kibrit alır ve üzerine 2 tane de çay içer.100 liranın büyüklüğünü ya da 5 liranın küçüklüğünü bilmez. Sadece bir keresinde 100 lira götürüp bir sigara istediği zaman kahvecinin onu azarladığını bilir.
Thomas Edison ampul’ü icat etmeye çalışırken 2000’in üzerinde başarısızlığa uğradı ve çevresindekiler tarafından alay konusu oldu. O ise bir gün sizi ‘’aydınlatacak ve güldüreceğim’’ diyordu. Öyle de yaptı, ama ne kadar zamanda? Ne uğruna? Nuri Edison’dan daha akıllıdır. Gününü gün eder. Günlük bir sigaraya senin işlerine yardımcı olur ve büyük bir mutluluk duyar. Edison gibi ailesiyle arasında mesafe de yoktur ve emin ol ki Edison bir günlüğüne bile olsa hiçbir şey düşünmeden çay sigara içmemiştir. Şimdi sen söyle kim daha akıllı? Sen mi? Edison mu? Canavar mı?
Gelelim saat kavramına. İddianızın tamamen yanlış olduğunu düşünüyorum ve iddianın tam tersini size kanıtlayacağım.
Kullandığımız zaman dilimi ve saat bize Eski Romalılardan bir armağandır. Eski Romalılar güneşi incelemeden önce yıldızları yani ‘’gece’yi’’ incelemişlerdir. Yıldızların konumu ve parlaklığı ile ay’ı incelemişlerdir rasathanelerde.''İlk insanlar'' güneşin doğuşu ile batışı arasında geçen zamandan oluşan bir günden yararlanıyorlardı ve gece geçen zamanı hesaba katmıyorlardı. Yani sizinle aynı görüşe yakındılar ilk insanlar. Sizin tanımsız diye adlandırdığınız zaman dilimini onlar da yok sayıyorlardı.
Şimdi sizin ‘’tanımsız’’ diye adlandırdığınız zaman dilimini tanımlayalım: Gün gece ile başlar. Gece’nin de ‘0’ olarak tanımlanmasının iki nedeni var: Hıristiyanlık için İsa’nın ölümünden sonrası ve rakamsal olarak başlangıç. Romalılar da Hıristiyan oldukları için her şeyin başlangıcı olarak ‘0’ ı temel alırlar.(Aynı durum Miladi Takvim için de geçerlidir.)Yeni bir gün 00.01’de başlar. İnsanların sabah 8’de kalktığını varsayarsak bu insan günde 8 saat kaybetmiş olmaz. O 8 saati uyuyarak ya da istediği şekilde değerlendirir. Örneğin; kitap okuyarak, sevişerek, boş boş oturarak, çalışarak...
Gelelim gün doğumuna. Güneş ışınından faydalanmak için insan güneşle beraber hareket etmek zorundadır. O yüzden gece uyur ve güneşle kalkar, ama ampul’ün icadıyla ve geliştirilmesiyle durumlar biraz daha insanların lehine döndü.
00.01’de başlayan yeni günü insan uyuyarak ve enerji depolayarak geçirir. Yeni güne yeni gün içinde hazırlık yaparak başlar. Bu aradaki zaman kayıp zaman değildir insanlar için. Senin saatine göre insan hiç uyumayacak dinlenmeyecek mi? Doğamıza aykırı. Ayrıca senin tanımsız dediğin 00.01 ile 05.59 arası insanlar nasıl zamanın farkına varacaklar? Çok basit bir örnek vereceğim ve ötesini siz düşünün artık. Ne de olsa dünyanın en(!) akıllı adamısınız. Daha karmaşığını benden daha iyi tahmin edebilirsiniz(!).
Ali: Kardeşim ne zaman görüşelim?
Veli: Sabah biraz işim var. Tanımsızda bizde görüşelim.
Şimdi Ali 00.01’den itibaren Veli’yi beklemek zorunda kalmayacak mı? Veli 05.57’de gelirse? Burada çok büyük zaman kayıpları olmaz mı?
Tekrar söylüyorum: Gün geceyle başlar. Evrende önce Kaos vardı. Aydınlıktan önce karanlık vardı. Siz hiç gündüz çiçek açan bir ağaç, bitki gördünüz mü? Ben görmedim; ama küçükken geceleri bahçe sulardım ve domates fidanlarının ‘pıt pıt’ diye çiçek açmalarını büyük bir hayranlıkla izlerdim. İlk defa baba olan birinin çocuğuna ilk kez baktığı gibi izlerdim onları. Doğa için de gün gece başlar. Zaten insan da doğanın bir parçası değil midir? Ne kadar onu egemenliği altına almaya uğraşsa da doğanın çocuğudur insan ve nasıl bir çocuğun koruyucu bir anneye ihtiyacı varsa insanın da koruyucu bir doğaya ihtiyacı vardır.
İnsan gece karanlık olan bu zamanı vahşi hayvanlardan korktukları için mağaralarda uyuyarak ve enerji depolayarak geçirmişlerdir.(Belki gece uyuma alışkanlığı da atalarımızdan bize kalan bir genetik olaydır. Kim bilir?)Şimdiki zaman için böyle bir şey söz konusu değildir. Elektrik var ve insan bünyesine uygun uyku düzenini bulursa(4–6 saat arası) günden oldukça fazla yararlanabilir.
Diğer bir zaman ‘kargaşasına’ gelelim. Mesele aslında çok basit olmasına rağmen siz karıştırıyorsunuz.(Belki de dünyanın en(!) akıllı adamı çok fazla düşünüyordur. Kim bilir?)
00.01’de başlayan yeni bir gün, mesela Salı, Salı’nın gecesidir. Burada mantık hatası yoktur. Sadece insanlar sabahları çalıştıkları için akşam olunca gün onlar için bitmiş olur ve Salı 00.01’de onlar için hala Pazartesi gecesidir. Hata buradadır. Yani insanlarda. İnsanlar sabah 8’de işe başladıkları için gün onlar için bu saatte başlar ve ertesi gün yeni iş saatiyle başlar. Yani 8 ile. Eğer sizin saat diliminiz kullanılırsa (imkânsız) Herkes sabah 6’da işe başlamak zorunda zaman kaybetmemek için ama değişen bir şey olmaz. Yine 8 saat çalışır, aynı uyuma düzenine devam eder. Saat dilimi değiştirilecek olursa ki imkânsız tüm dünya düzeni altüst olur. Saat dilimi Ay’ın, Güneş’in ve Dünya’nın hareketlerine göre belirlenmiştir ve 1 gün 23 saat 56 dakika ve 4 saniye ve 09 salisedir. Bunun insanlar için zorluk çıkartılacağı düşünülerek 24 saate tamamlanmıştır ve 4 yılda bir şubat ayının 29 çekmesiyle bu zaman dilimi dengelenmiş olur. Yani sizin düşündüğünüz gibi çok basit değil. Hassas dengeler var.
Günümüzde, bütün dünyada 24 saatten oluşan ve Eski Romalıların yaptığı gibi gece yarısından başlayıp bir sonraki gece yarısında biten süre, bir gün olarak kabul ediliyor.
Bilim insanları zamanı kesin olarak ölçmek için yıldızları kullanırlar, Güneş’i değil.
Son olarak sizin tezinizi çürüterek dünyanın en akıllı insanı benim demiyorum. Çünkü dünyanın en akıllı insanını belirleyici bir ölçüt yoktur ve ne Einstein senden daha akıllıdır ne de Edison benden. Akıl göreceli bir kavramdır ama ‘çalışkanlık’ nesneldir. Edison’un ve Einstein’ın büyüklükleri onların çalışkan olmalarında ve asla pes etmemelerinde saklıdır. Bu bilgilere bakılarak ben sizden daha akıllıyım. Ölçüt ise sizin ve benim tezim.
UYARI: Dünya’nın en(!) akıllı adamı Türkçe dil bilgisi kurallarına biraz daha dikkat ederse bu yalanı daha inandırıcı olur. 24:00’te değil 24.00’da olması gerektiği gibi.
